Hatti, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Danişmendli, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı Dönemine kadar gelişen süreç içerisinde tarihin her dönemine ait eserleri?Tokat’ın her bölgesinde bulabilmek mümkündür. Bu yönüyle Tokat bir açık hava müzesi konumundadır. Erbaa ilçesinde Antik Horoztepe yerleşimi, Hitit yerleşim yeri, Zile’de Maşathöyük Örenyeri, Sulusaray’da; Roma – Bizans Dönemlerinin izlerini taşıyan Sebastapolis, Merkez ilçede, tarihi Komana Şehri, yine Roma Döneminde yol güvenliği için kurulmuş olan Tokat Kalesi, aynı zamanda Danişmend Devletine başkentlik yapmış olan Niksar’da bulunan tarihi kale, Malazgirt sonrası yapılan en eski Türk Camisi Garipler Camii, Yağıbasan Medresesi, Gökmedrese, Yeşilırmak-Hıdırlık Köprüsü, 9 adet zaviye, Osmanlı Dönemine ait Alipaşa Camii ve Hamamı, Voyvoda Han (Taşhan), Deveciler Hanı,Arastalı Bedesten, 18.yüzyılaait bütün Anadolu’nun en görkemli tavan göbeğine sahip Latifoğlu KonağıMüze Evi ve Anadolu’nun en güzel ahşap Mevlevihane’si, en güzel Saat Kulesi; Bey Sokağı, Bey Hamam Sokağı, Halit Sokağı ve Sulusokak’ ta bulunan sivil mimari örneği yapılarla; Türklerin Anadolu’ya gelişlerinden itibaren 900 yılda mimari adına ortaya koydukları önemli eserlerin kesintisiz olarak görülebileceği tek şehirdir. Kurtuluş Savaşı sırasında da Tokat’ta bazı dikkat çekici olaylar yaşanmıştır. Şehirde bir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurularak halk Pontus eylemlerine karşı örgütlenmiştir. 26 Haziran 1919’da Atatürk Amasya’dan Sivas’a geçerken Tokat’a uğramış ve şehirde bir süre dinlenmiştir. İstanbul’un 16 Mart 1920’de İtilaflar tarafından işgalini protesto için Tokat’ta büyük bir miting tertip edilmiştir. 21 Kasım 1931’de Sivas gezisinin ardından Atatürk, Tokat’ı da ziyaret etmişti.